ÇİZGİ ROMANIN DOSTOYEVSKİ’Sİ
1986 yılında ‘Watchmen’i yaratan 56 yaşındaki İngiliz yazar Alan Moore çizgi roman dünyasına edebiyat ruhunu katan ve saygınlık kazandıran adam olarak tanınıyor. Onu tanımlamak için seçilen benzetme de durumu açıklar nitelikte: ‘Çizgi romanın Dostoyevski’si’.
1953’de İngiltere’nin Northampton kentinde doğan Moore, 17 yaşında LSD sattığı için okuldan atıldı ve kendi kendini eğitti. 70’li yıllarda yerel bir gazetede yayınlanan çizgi serisi ‘Maxwell the Magic Cat’ ile çizgi roman işine girişen Moore, 1982’de ABD’ye taşınıp DC Comics için ‘Swamp Thing’i yazmaya girişmesiyle birinci lige transfer oldu. Moore’u yıldızlaştıransa bir yıl sonra George Orwell’in ‘1984’ünden izler taşıyan ve çizgi romanlarda görmeye alışık olmadığımız anarşist bir kahramana hayat veren ‘V for Vendetta’ oldu. Hemen ardından 1986’da yazdığı ‘Watchmen’ ise çizgi roman dünyasının ezberini bozuyordu. Zira ‘Watchmen’in ana kahramanları ‘kötülere karşı savaşan iyilik timsalı süper kahraman’ kavramını alaşağı eden, hem iyiyi hem kötüyü içinde barındıran gerçekçi kişilerdi. Dahası ‘Watchmen’ kahramanlık hikayesi anlatmanın ötesinde, içinde medya ve kapitalizm eleştirilerini, zaman ve mekan, güç ve kontrol, tanrı ve varoluş sorgulamalarını da barındırarak, derinlikli, felsefi ve edebi bir eser olarak karşımıza dikiliyordu. Moore, çizgi roman alemini sarsan bakış açısını ‘From Hell’ (1991) ve ‘The League of Extraordinary Gentlemen’ (1999) gibi eserlerinde de konuşturarak ‘üstad’ mertebesine erişti.
Moore’un başyapıtı addedilen ‘Watchmen’ bugün bir çizgi roman klasiği. 2005 yılında Time dergisinin ‘1923’ten bu yana yazılmış en iyi 100 roman’ listesinde dahi yer alan ünlü çizgi roman üniversitelerde tez konusu dahi oluyor. Bu çizgi romanın Neil Gaiman, Joss Whedon, Christopher Nolan gibi yazarlardan yapımcı ve yönetmenlere pek çok önemli isme ilham kaynağı olduğunu da ekleyelim.
‘FİLMİN ÇEKİLMESİ ZORBALIKTIR’
Ancak tüm bu övgülere rağmen Alan Moore bugün çizgi roman aleminden uzak yaşıyor. Çünkü ağzı bugüne kadar defalarca yandı. DC Comics’te işe başladığında yaptığı anlaşma bunlardan biriydi. Moore, çizer David Lloyd ile birlikte yarattığı ‘V for Vendetta’nın yayın hakkını DC Comics’e vermişti. Anlaşmaya göre şirket, çizgi romanı bir yıl süresince yayınlanmadığı takdirde tüm haklar yaratıcılarına devredilecekti. Aynı anlaşma Moore’un çizer Dave Gibbons ile birlikte yarattığı ‘Watchmen’ için de geçerliydi. Ancak DC Comics 80’li yıllardan bugüne kadar bu çizgi romanları yayınlamaya hiç ara vermedi. Haliyle Moore, bu şaheserleri üzerinde asla hak sahibi olamadı. Ancak iş bu kadarla da kalmadı. Çizgi romanlara dadanan Hollywood, Moore’un kült eserleri için de gelip kapıyı çaldı. Moore buna, çizgi romanlarının filme uyarlandığında özünden çok şey kaybedeceği düşüncesiyle şiddetle karşı çıksa da, hak sahibi olmadığı için engel olamadı. Sonuçta Hollywood’un elinde sembollerle dolu ‘From Hell’ aksiyon yüklü bir polisiyeye, hem hikayesi hem de karakterleri değiştirilen ‘The League of Extraordinary Gentlemen’ bambaşka bir şeye dönüştü. Moore ise bu filmleri, hiçbirini izlemeyerek protesto etti. 2005’te çekilen ‘V for Vendetta’ filminde, esas kahraman faşizme karşı savaşan bir anarşistten, faşizme karşı savaşan bir özgürlük savaşçısına dönüştürülerek yumuşatıldıysa da iyi bir uyarlamaydı. Ama ünlü yazar filmle hiç ilgilenmediğini açıkladığı halde, yapımcı Joel Silver’in Moore’un film konusunda çok heyecanlı olduğunu dile getirmesi bardağı taşıran son damla oldu. Sonunda Moore, bundan sonraki tüm film uyarlamalarından adının çıkarılmasına dair bir karar çıkarttı. Filmlerden alacağı parayı da reddedip payının çizerlere ödenmesini istedi. İşte bu boykot sebebiyle Moore’un ismi şu anda gösterimde olan ‘Watchmen’ filminin ne afişinde ne sonunda akan isim dizininde, hiçbir yerde de görünmüyor.
Hollywood’dan tiksindiğini söyleyen Moore, ‘Watchmen’ filmi için “Bu filmin çekilmesini zorbalık olarak görüyorum’ diyor ve ekliyor: "Bir fikri alın, uygunsuz kısımlarını kesip biçin, kalanını iyice şişirin, tüm konuyu basitleştirin ve insanlara sıkıcı hayatlarından kaçmabilmeleri için 100 milyon dolarlık bir kaçış sunun. Bu ahlaksızlıktır, bu bir hakarettir.”
Bir süredir İngiltere’deki evinde münzevi bir hayat yaşayan Moore, şu sıralar şamanik kültür, mitoloji ve büyüyle yakından ilişkili yeni romanı ‘Jerusalem’ üzerine çalışıyor. Moore boykotu için büyüleri kullanmaktan da geri kalmıyor: “Bu filmi de izlemeye hiç niyetim yok. Dahası filmi bir büyüyle de lanetliyorum!”
Bu boykot ve lanetin çizgi roman severleri Watchmen’i izlemekten alıkoymayacağı aşikar. Ama eserlerin özünü kavramak istiyorsanız size tek bir tavsiyemiz olacak: Önce çizgi romanını okuyun, filmi sonra izleyin.
Mine Akverdi – Akşam
MOORE’UN KALEMİNDEN ÇIKANLAR
V for Vendetta
Watchmen
From Hell
Batman: The Killing Joke
Lost Girls
Promethea
The League of Extraordinary Gentlemen
Tom Strong
Top Ten
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder