3. sayı 23 Nisan Etkinliklerinde elime ulaştı ve o gün okundu bitti. Gene bazı sayfalarda kendimi tutamayarak ağladığımı itiraf etmekte sakınca görmüyorum. Ancak savaşın ve insanlığın ruhsal sefaleti ve zalimliği bir yana kitapta bir cümle vardı ki...
Bu sayıda GEN, yani yazar-çizerin bizzat kendisi bir ressamla ve fırçayla tanışıyor. Bir önceki sayıda dansçı olmak isteyen bir kızın hüzünlü hikayesiyle savaşın acısını sanatın duyarlılığıyla göstermeye çalışan Nakazawa bu sayıda çizim-ressam üzerinden yoluna sanat ve sanatçı ekseniyle devam ediyor.
Gen, atom bombasından dolayı kaybettiği kardeşine çok benzeyen hırsız bir yetimi bir başka hırsızlıktan kurtararak yanına alıyor. Bundan sonra acıları, yokluğu, acıları birlikte yaşamaya başlarlar. Annesi çocuğu yanına kabul eder elbette. Oğlunun yerine koyar onu. Çocuk, Ryuta, anneye bir sahnede masaj yapmak ister. Anne bunu çocuğun yaranma çabası olarak yorumlar. İşte o zaman çok önemli bulduğum sözleri söyler anne:
"Rahat ol! Çocuklar sadece kendileri olmalıdır. O yüzden çok uslu olmak için özel bi çaba sarf etme! Tamam mı?"
Nakazawa'nın duyarlılığının sadece savaş konusunda olmadığı, bir de çocuklar konusunda dikkate değer sözler sarf etmiş olması çok önemli bence. +15 hedefiyle basılan kitabın gençlere göstereceği çok şey var gibi.
Ben çok sevdim bu seriyi, çok :)
Daha geniş bilgi için YalınayakGen yazımıza bakabilirsiniz.
Ümit Kireççi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder